2024’e hakim olan 14 mobil trend



Yazar: Lars Lofgren
Çeviren: Buse Nur Yavuz

Bir işletme sahibi olarak başarılı olmak için modern pazarlama trendlerinin nabzını tutmanız gerekir. Bu trendleri kendi pazarlama faaliyetlerinize uygulamanız gerekmeyebilir ancak mevcut ve aynı zamanda sizin çevrenizde olan yeni teknolojilerin farkında olmanız önemlidir. Bu listeyi oluştururken önceki yılların araştırmaların yanı sıra son teknolojik gelişmelerde kullanılmıştır.

1) Yapay zeka

Yapay zekanın mobil dünyamıza girmesiyle birçok ilerlemeler görmeye başladık. Şu anda cep telefonlarımızda bile bulunabilen popüler yapay zeka örnekleri arasında Alexa, Siri, Cortana ve Google Assistant bulunmaktadır. Bu yaygın yapay zekaların yanı sıra şimdilerde mobil uygulamalar  olarak eller serbest kullanımını teşvik etmeye ve müşteri deneyimini optimize etmek için ses tanıma gibi yazılımları kullanıyor. Aynı zamanda yapay zeka yazılımları, geliştiricilerin ve pazarlamacıların kullanıcı hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olmak için kullanılıyor. Şirketler, bu bilgileri kullanarak belirli hedef kitlelere yönelik ilgili reklamlar oluşturarak daha fazla gelir elde etmeye çalışıyorlar.

2) Konum tabanlı teknoloji

Hepimizin bildiği gibi akıllı telefonlarınız ve tabletleriniz konumunuzu takip ediyor. Bir uygulama indirdiğiniz sırada izniniz doğrultusunda konumunuzu takip edebiliyor. Hatta bazı uygulamaları, konumunuza erişmelerine izin vermeden bile uygulamayı tam olarak kullanamayabilirsiniz. Örneğin, Uber gibi bir yol paylaşım uygulamasını düşünün. Sizi bir sürücüyle eşleştirmek için kesin konumunuza ihtiyaçları vardır. Ancak, uygulamanın asıl işlevi için gerekli olmadığını düşündüğünüz halde bile konum bilginizi isteyen uygulamaların sayısında bir artış olduğunu fark ettiniz mi? Bu durum, akıllı telefonunuzdaki on uygulamadan yedisinin verilerinizi üçüncü partilere paylaşmasıyla ilgilidir. Bu, onların pazarlama kampanyalarını güçlendirmek için yaptıkları bir şey. Bir işletme, bir kullanıcının nerede olduğunu biliyorsa, ona konuma göre hedefli reklamlar gönderebilir. Bunun bir örneği olarak diyelim ki bir restoranınız var ve bir mobil uygulamanız var. Bir uygulama kullanıcısı olarak, konumunuzdan birkaç dakika yürürseniz, öğle yemeğinize özel menünüz hakkında bir bildirim alacaksınız. Bu stratejileri bir çok uygulamada artışını gördük ve gelecekte bunun kullanımının devam edeceğini göreceğiz.

3) Artırılmış Gerçeklik

Artırılmış gerçeklik, gerçek olan bir şeyi alır ve onu değiştirir. Bunun en güzel örneklerinden biri olan Instagram’da bu özelliği hayata geçirdi. Önceki yıllara baktığımızda herkesin Pokemon Go oynadığı zamanı hatırlıyor musunuz? Bu oyunun tüm dayanağı, mobil cihazdaki artırılmış gerçekliğe dayanıyordu. Oyunun ne kadar başarılı olduğu hakkında şaşırtıcı olan bazı istatistikler bulduk :

  • 800 milyondan fazla indirme.
  • Aynı anda 5 milyondan fazla günlük aktif kullanıcı.
  • Toplam gelir 1,2 milyar dolardan fazla

Pokemon Go, Instagram ve Snapchat gibi uygulamaların başarısına dayanarak, daha fazla işletme artırılmış gerçeklik teknolojisini mobil teknolojilerine entegre etmeye çalışıyor. Bu, marka bilinirliği, uygulama indirmeleri, etkileşim ve gelir oluşturmalarına yardımcı oluyor.

4) Giyilebilir teknolojiyi mobil cihazlara entegre etmek

Giyilebilir teknoloji giderek daha popüler hale geliyor. Spor bileklikleri, akıllı saatler, sağlık monitörleri ve gözlük gibi eşyaların hepsi mobil uygulamalarla eşleştirilebilir hale geldi. Örnek olarak Fitbit’i ele alalım. Bunu giyen kişinin tüm hareketleri bir uygulama aracılığıyla takip edilebiliyor. Kullanıcılar diğer şeylerin yanı sıra kalp atış hızlarını ve günde kaç kilometre yürüdüklerini kontrol edebiliyorlar. Bu uygulamalar mobil cihazlarla senkronize edilerek sosyal açıdan da kullanılabilir. İlerlemelerinizi arkadaşlarınız ile  karşılaştırabilir ve bunu bir rekabet haline getirebilirsiniz. 2022’de 492,1 milyon adet  giyilebilir teknoloji sevk edildi. Bu rakam, 2015’te yalnızca 50 milyon adet sevk edildi. Bu  gün geçtikçe teknolojinin popülaritesinin mobil cihazlarla eşleşebilme yeteneğidir.

5) Mobil uygulamalardan elde edilen gelir

Mobil uygulamalar hala daha çok para kazandırıyor. 2016 ve 2017 yıllarında hem Apple App Store hem de Google Play Store üzerindeki gelirlerden ciddi bir artış yaşandı. Bu trend yavaşlamıyor. Mobil uygulamalar gelişmeye devam edecek.

6) Evlerle senkronize edilen mobil cihazlar

İnsanlar, tüketicilerin kendi evlerindeki yaşamlarını kolaylaştırmaya yardımcı olmak için mobil uygulamalar geliştirilmektedir. Evinizin klimasını ve ısıtmasını bir uygulamayla senkronize eden işletmeleri bulabilirsiniz. Bu şekilde evde olsanız da olmasanız da sıcaklıkları kontrol edebilirsiniz. Evdeki merkezi termostata gitmek yerine cebinize uzanıp her şeyi telefonunuzdan ayarlayabilirsiniz. Aynı zamanda ev güvenliği mobil teknolojiyle de entegre edilmiştir. Zil çaldığında ön kapınızda kimin olduğunu görebilmeniz için kapı zilinizle senkronize edilmiş bir video kameraya sahip uygulamalar vardır. Evinizin içindeki ve dışındaki ev güvenlik kameralarının tamamı mobil cihazlardan kontrol edilebilir ve izlenebilir. Mobil cihazlara bağlanan akıllı buzdolapları bile var. Bu teknoloji, marketteyken buzdolabınızın içini görebilmenizi sağlar, böylece ne satın almanız gerektiğini görebilirsiniz.

7) Gelişmiş mobil güvenlik

Her durumda, her koşulda güvenliğin önemli olduğu söylemek yetersiz kalır. Büyük şirketlerin güvenlik ihlalleri yaşamasıyla tüketiciler, kişisel bilgilerini vermenin potansiyel tehlike olarak görmeye başladı. Pek çok kişi, özellikle mobil uygulamalar aracılığıyla hassas bilgilerin işletmelerin eline geçmesi riskinden çok hoşlanmaz. Aslında güvenlik ya da güvensizlik gibi kavramlar kullanıcıların mobil ödeme uygulamalarını kullanırken kendilerini rahat hissetmemelerinin en önemli nedenlerinden ikisidir. Ancak daha önce tartışıldığı gibi, mobil uygulama geliri artıyor. Bazı tüketiciler mobil ödeme yapmaktan çekinse de, diğerleri çekinmiyor. İşletmeler bu algıları tanıyor ve mobil güvenliklerini geliştiriyorlar. Müşterilerinin mobil cihazlar kullanarak ödeme yaparken mümkün olduğunca rahat hissetmelerini istiyorlar.

8) Ulaşım Uygulamaları

Uzun bir süredir tren biletleri, yerel otobüs tarifeleri vb. için uygulamalar görüyoruz. Ancak yeni uygulamalar ulaşımı tamamen yeni bir seviyeye taşıyor.  Artık insanlar sadece tren, otobüs gibi araçları kullanmakla kalmıyor aynı zamanda mobil cihazlarındaki uygulamalardan  scooterların veya bisikletlerin yerlerini bulabilirler ve işleri bitince istedikleri yere bırakabilirler.  Böylelikle bu yeni ulaşım türleri aynı zamanda mobil teknolojiyle de entegre oluyor.

9) Artan mobil ödemeler

Mobil güvenlik geliştikçe ve küresel uygulama gelirleri arttıkça mobil ödemelerde de artış göreceğiz. Aralarında; Banka uygulamaları, PayPal, Google Pay, Apple Pay gibi uygulamalar bulunmakta. 3 yıllık dönemde verilere bakıldığında hepsinin artışını görebiliyoruz. Bunun insanların mobil ödeme yaparken kendilerini ne kadar rahat hissettikleri ile mobil ödeme popülerliğinin artması arasında doğrudan bir ilişkisi olduğu aşikâr.

10) Küçük işletmelerin mobil uygulamaları

Yakın zamana kadar mobil uygulamalar sadece  alanında uzman ve büyük oyunculara yönelikti ama artık herkes o uygulamaları  geliştirebiliyor. İşletmeniz ne kadar uzun süredir faaliyette olursa olsun veya ne kadar küçük olursa olsun, muhtemelen mobil uygulama geliştirmek sizin açınızdan faydalı olacaktır. Geçen yıl, ABD’deki küçük işletme sahiplerinin sadece %16’sı mobil uygulama geliştirmek için planları olmadığını söyledi diğer bir yandan ise küçük işletme sahiplerinin %42’si satış gelirini artırmak için mobil uygulamaları kullanıyor. Böylelikle kullanıcı deneyimini geliştirerek ve işletmenin sürekli değişen bir pazarda rekabetçi kalmasına yardımcı olur.

11) Sanal gerçeklik

Sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklikle tam olarak aynı şey değildir. Sanal gerçekliği deneyimlemek için bir akıllı telefondan daha fazlasına ihtiyacınız oluyor. Genellikle bir kask veya gözlük yardımıyla mobil cihazınızla birlikte kullanılır. Bu teknoloji hatta bir joystick veya kontrol cihazı ile birlikte de kullanılabilir. Ayrıca, sanal gerçeklik pazarının küresel değerinin 2028’e kadar 53 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. Bu bir gecede gerçekleşmeyecek tabii ki zaten sanal gerçeklik ilerlemelerinin sinyallerini şimdiden görüyoruz ve ilerledikçe bu trendlerin devam edeceğini bekliyoruz.

12) Hibrit olan uygulamalar

Mobil uygulamaları geliştirmek maliyetli olabilir. İşletme sahipleri yerel ve hibrit uygulama geliştirme prosedürlerinin avantajlarını ve dezavantajlarını değerlendirdi. Her ikisinin de artıları olsa da, yerel geliştirme daha pahalı  ve aynı zamanda yerel uygulamalar yalnızca bir platform için tek bir platformda oluşturulabilir. Bu yüzden uygulama geliştirmek için daha küçük bütçelere sahip küçük işletmeler için bir sorundur. Eğer uygulamanızı hem iOS hem de Android cihazlarda kullanılabilir hale getirmek istiyorsanız, iki kez geliştirmeniz gerekecektir, ki bu kolay bir iş değil bazı işletmeler bunu karşılayamazlar. Ancak hibrit uygulamalar bunu mümkün kılar. Bu, insanlara uygulamalarını Google Play Store ve Apple App Store’da aynı anda yayınlama fırsatı verir. Bu sebeple, daha fazla mobil uygulamanın indirilebilir olmasının bir başka nedeni olmakla birlikte küresel uygulama gelirinin artmasına katkıda bulunur.

13) İşyerinde olan kişisel mobil cihazlar

Araştırmalara göre, işletmelerin mobil cihazlara bağımlı olduğunu gösteriyor. Bu, geçmişte işletmelerin bunu önlemeye çalıştığı dönemde gördüklerimizden  daha büyük bir değişim. Bu değişim BYDO (kendi cihazını getir) olarak da bilinir. 2016’da, BYOD’yi yasaklayan şirketlerin %78’i bunun güvenlik endişelerinden kaynaklandığını belirtti. Ancak, gün geçtikçe mobil güvenlik iyileşiyor, bu yüzden şimdi işletmeler politikalarını uyarlıyor ve değiştiriyorlar. Araştırmalara bakıldığında, çalışanların iş için kişisel mobil cihazlarını kullanmalarına izin verildiğinde üretkenliğin arttığını gösteriyor. Çünkü bu cihazları günlük olarak kullanmaya alışkın olduklarından dolayı onlar için bu cihazlarda gezinmek ve düzenli kalmak daha kolay. Böylece işletmelerin yeni donanım için ödeme yapmalarına gerek olmadığı için maliyetlerini azaltmalarına da yardımcı olur.

14) Biyometrideki gelişmeler

Biyometri, mobil cihazların güvenliğini artırmak için kullanılır. Biyometri örnekleri şunları içerir:

  • Ses tanıma
  • Yüz tanıma
  • İmza tanıma
  • Parmak izi tanıma

gibi mevcut olan cihazınızda bu özelliklerden bazıları yüklü olabilir. Örneğin son birkaç yılda piyasaya sürülen bir iPhone’unuz olduğunu varsayalım. Cihazın kilidini açmak için parmak izi özelliğine alışkınsınız. Ancak artık yeni iPhone X’in yüz tanıma yazılımı var. Diğer uygulamalar da biyometri kullanıyor. Örneğin bazı platformlar üzerinden mobil ödeme yapmak için parmak izinizi kullanmanız gerekebiliyor. İlerleyen süreçte bunun çok daha fazlasını göreceğiz.

Çözüm olarak

Teknoloji sürekli gelişiyor. Mevcut akıllı telefonunuzu beş veya on yıl önce sahip olduğunuz telefonla karşılaştırın. Devam ettikçe birkaç farklı trend göreceğiz. Eski mobil teknoloji geliştirilecek ve daha yeni teknoloji tanıtılacak.  Buradaki amaç tüketicilerin bu değişikliklere nasıl tepki verdiğini anlamaktır. Bu trendleri şekillendiren onlar.

quicksprout.com/mobile-trends/

RSS abonesi olun
Etkinliklerimizden haberdar olun
YouTube kanalımıza abone olun
Pinterest\\\
fb-share-icon
LinkedIn\\\
Share
Instagram\\\
Bizi Telegram kanalımızdan izleyin