Yapay zeka hızlı bir şekilde gelişmeye devam ederken , bu yeni çağın nereye varılacağı merak konusu. ChatGPT , Midjourney ve Sora gibi sohbet robotları, metinden görüntüye veya metinden videoya çalışma şeklimizi değiştirirken, robotlar ve sürücüsüz arabalar günlük görevleri yerine getirmemize yardımcı oluyor. Tabii ki bunlar sohbet robotları kadar yaygın değil henüz ancak bu sadece zaman meselesi.
Peki sınır nerede? Bilgisayarların ve robotların yönettiği distopik bir dünyaya mı doğru gidiyoruz? AGI aslında bir sonraki adım ancak mevcut durum şartlarında bunun gerçeğe dönüşmesinden biraz uzakta kalıyoruz.
AGI açıkladı
AGI, “güçlü” yapay zeka olarak kabul edilirken, “dar” yapay zeka olarak adlandırılan generatif sohbet botları, görüntü üreteçleri ve kahve yapma robotları olarak bildiğimiz şeydir. Güçlü yapay zeka, insan zekâsına sahip olan veya daha iyi olan yazılımlara atıfta bulunur. Bu, insan müdahalesi veya yardımı olmaksızın kendi başına sorunları çözebilme, hedeflere ulaşabilme, düşünebilme ve öğrenebilme yeteneğine sahip demektir. Dar yapay zeka ise bilinç veya duyarlılık olmadan yalnızca bir problemi çözebilme veya bir görevi tamamlayabilme yeteneğine sahiptir. Bu düzeyde yapay zeka şu anda yalnızca filmlerde görülüyor, ancak gelecekte bu seviyede yapay zeka tarafından yönlendirilen teknolojiye doğru ilerliyoruz gibi görünüyor. Bu ne zaman olacağı konusu halen tartışmaya açık. Bazı uzmanlar bunun yüzyıllar uzakta olduğunu iddia ederken, diğerleri sadece birkaç yıl olabileceğini düşünüyor. Ancak, Ray Kurzweil’in “The Singularity is Near” adlı kitabı, bu durumun 2015 ile 2045 arasında gerçekleşebileceğini öngörüyor. Yapay zekanın ne kadar hızlı geliştiği göz önüne alındığında, önümüzdeki 20 yıl içinde toplumda bir tür AGI’nin ortaya çıkacağını hayal etmek kolay.
AGI ne yapabilir?
Henüz var olmasa da, AGI teorik olarak insanlardan ayırt edilemeyen şekillerde performans sergileyebilir ve muhtemelen büyük veri kümelerine hızlı erişim nedeniyle insan kapasitelerini aşacaktır. ChatGPT gibi bir uygulama kullanırken bir insanla etkileşimde olduğunuzu düşünmek belki de mümkündür, ancak AGI teorik olarak insan müdahalesi olmaksızın insanlarla etkileşime girebilir olacaktır. Bir AGI sisteminin yetenekleri, genel mantık, arka plan bilgisi ve soyut düşünme gibi şeylerin yanı sıra yaratıcılık, ince motor beceriler, doğal dil anlama (NLU), navigasyon ve duyusal algılama gibi pratik yetenekleri içerecektir. Tüm bu yeteneklerin bir kombinasyonu, AGI sistemlerinde sembol sistemlerini anlama, tüm görevler için sabit yapılar oluşturma, farklı türde bilgi kullanma, meta-bilişsel süreçlere katılma, çeşitli türde öğrenme algoritmalarını yönetme ve inanç sistemlerini anlama gibi yüksek seviye yetenekler kazandıracaktır. Bu, AGI sistemlerinin ultra-zeki olacağı anlamına gelir ve ayrıca hayal gücü ve özerklik gibi ek özelliklere sahip olabilirler. Örneğin, fiziksel özellikleri algılama gibi tespit etme ve hareket etme yetenekleri de bulunabilir.
AGI mı Yapay Zeka mı?
”Dar” yapay zeka sistemlerinin bugün geniş bir şekilde kullanıldığını ve hızla günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini biliyoruz, ancak şu anda her seviyede bir insanın işlev görmesine ihtiyaç duyuyor. Örneğin, bir görevi gerçekleştirmek için önce makine öğrenimi ardından bir görevi yürütmek için insan tarafından verilen teşviklere ihtiyaç duyar. Yapay zeka görevini, daha önce öğrendiği şeylere dayanarak gerçekleştirir ve temelde sadece insanların ona verdiği bilgi düzeyinde zeki olabilir. Ancak, ”dar” yapay zeka sistemlerinden gördüğümüz sonuçlar, insan beyninin yapabileceğinden öteye gitmemektedir. Teorik olarak, AGI herhangi bir görevi üstlenebilmeli ve insan müdahalesi olmadan yüksek bir zeka seviyesini temsil edebilmelidir.
AGI’nin geleceği nedir?
Stephen Hawking, 2014 yılında BBC’ye şunları söylediğinde yapay zekanın tehlikeleri konusunda uyarmıştı: “Yapay zekanın tam anlamıyla gelişmesi insan ırkının sonu anlamına gelebilir. “Kendiliğinden devam edecek ve her geçen gün kendini yeniden tasarlayacaktı. Yavaş biyolojik evrim tarafından sınırlı olan insanlar rekabet edemezdi ve geride kalırdı.” Kurzweil,”The Singularity is Near” kitabındaki tahminlerini takip ederek 2017’de bilgisayarların 2029 yılına kadar insan zekası seviyesine ulaşacağını öngördü. Yapay zekanın kendisinin üstel olarak gelişeceğini ve insan anlayışı ve kontrolünü aşacak seviyelere ulaşacağını tahmin etti. Daha sonra şöyle devam etti: “Yarattığımız zekayla birleşerek etkin zekamızı milyar katına çıkaracağımız ‘Tekillik’ için 2045 tarihini belirledim.” Bu tartışmalar ve tahminler, elbette, CGI’nin sorumlu kullanımı konusunda tartışmaları tetikledi. Bugün bildiğimiz yapay zeka ‘sorumlu’ olarak görülüyor ve bu sistemlerin kontrolden çıkmamasını sağlamak için birçok yapay zeka şirketinin düzenlenmesi gerektiği yönünde çağrılar yapılıyor. Yapay zekanın yanlış ellerde olduğunda ne kadar tartışmalı ve etik olmayan bir şekilde kullanılabileceğine dair örnekleri zaten gördük. Bu nedenle, AGI etrafında da aynı tartışmanın yaşanması şaşırtıcı değil. Toplum AGI’nin gelişimine son derece dikkatli yaklaşmalıdır. Şu anda AI etrafında olan etik problemler, bilgi tabanındaki önyargıları kontrol etme yeteneği gibi sorunlar, AGI ile ilgili benzer bir sorunu işaret ediyor, ancak daha zararlı bir seviyede.