Dünya Gazetesi‘nin 23 Ağustos Cuma günü, arka sayfasında yayınlanan Melih Kocagil imzalı bir haber belki dikkatinizi çekmiştir. “Adalar salaş olduğu için ucuz…” başlıklı haber, daha çok sosyal medya tartışmalarına bir cevap niteliğindeydi. Haberde, Yunan adalarının Türkiye’nin Ege sahillerinden çok daha ucuz olduğu eleştirilerinin sosyal medyada yoğunlaştığı belirtilerek bu konuda örnekler veriliyordu. Örneğin bir Yunan adasında dört kişi, ıstakoz ve bir şişe şarapla birlikte yedikleri yemek için 100 Avro öderken bizim Ege sahillerindeki bir restoranda bir şişe yerli şarabın 450 liraya içildiği söyleniyor.
Kahrolsun BaĞzı alışkanlıklar!
Gezi direnişiyle ortaya çıkan mizah patlaması, dilimize bazı yeni deyimlerin girmesine de neden oldu. Yeni argo kelimeleri ve deyimleri biraz şüpheyle karşılayan eski kuşağın bile sonsuz bir hoşgörüyle sahiplendiği bu yeni deyimlerden biri de duvara, daha doğrusu yere yazıldığı şekliyle “Kahrolsun bağzı şeyler”di…
Strateji ve taktik arasındaki fark
Strateji nedir, taktik nedir? Ne yaptığımızda “strateji” olur ne yaptığımızda “taktik” olur?
Faiz lobisinin içyüzünü açıklıyorum
14 Haziran 2013 Cuma günü, Gezi Parkı’na gerçekleştirilen polis müdahalesinin bir gün öncesinde Dünya Gazetesi’nde yayınlanan “Faiz Lobisinin içyüzü” yazısı… Üstelik yazı yazıldığı sırada yazının bir bölümüne de ilham veren ünlü Necati Şaşmaz videosu eşliğinde. Dünya Gazetesi’nin internet sitesinde yazıyla ilgili yapılan yorumlara buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Şu faiz lobisini bir de benden dinleyin. … Devamını oku
Sosyal medya pazarlamasında trendler
İşletmelerin sosyal medya kullanımı ve sosyal medya pazarlaması konularında yayınlanan online sosyal medya dergisi SocialMedia Examiner, Sosyal Medya Pazarlaması Raporu’nu (2013 Social Media Marketing Industry Report) bu yıl beşinci kez çıkardı.
Liderlik için gereken 6 sosyal medya becerisi
Klasik liderlik becerileri yanına artık, yönettiği kurumda sosyal medyanın gücünü harekete geçirebilme ve sosyal medyada yaratıcı hamleler yapabilme becerileri de ekleniyor.
Reklamın iyisi kötüsü olur
Başrolünde Hülya Avşar‘ın yer aldığı Odeabank reklamını ilk seyrettiğimde kendi kendime “herhalde ben yanlış anladım” demiştim. Bir kez daha seyrettiğimde, “yok canım, bunu demek istemiyor” dedikten sonra üçüncü izleyişimde emin oldum ki, Hülya Avşar bankacıya arkadaki başka bir müşteriyi başıyla işaret edip gözlerini açarak “Nasıl yani? Ben ne hizmet alıyorsam herkes aynı hizmeti mi alıyor?” diye soruyordu… Zira bu soru öncesinde banka görevlisi rolündeki oyuncu Avşar’a (her nedense) hüzünlü gözlerle bakıp şunu söylüyordu: “Yepyeni bir bankacılık anlayışı için çalışıyoruz Hülya Hanım. Bizim her müşterimiz çok kıymetli. Her müşterimize ayrıcalıklı ve özel hizmet sunuyoruz“.
Kazanan markalar
Geçtiğimiz kasım ayının ortalarında bir ekonomi dergisinden arayıp “2012’de tüketiciyi yakalayan markalar sizce hangileri?” diye bir soru sormuşlardı. Ben de muhabir arkadaşımızın sorusunu yanıtlamak için oturup bir liste çıkarmaya çalıştım. Doğrusunu isterseniz, bu son derece basit gibi görünen soruyu yanıtlamanın, tahminlerimin ötesinde zor olduğunu ancak oturup düşününce fark ettim.
2013 tüketici trendleri
Yeni yılın ilk yazısında, daha önceden de yaptığımız gibi, önümüzde uzayıp giden yılın tüketici trendlerine bir göz atmakta fayda var. Tabii 2013’ün tüketici trendlerinin bu yılla sınırlı olmadığını, geride bıraktığımız yıl, hatta daha önce başlayıp 2013 ve sonrasında da devam edeceğini, değişik etkileşimlerle ve değişik şekillerde yıllar boyunca karşımıza çıkacağını hemen hatırlatalım. Tıpkı önceki yılların trendleri gibi…
Hikaye anlatmayı sever misiniz?
Artık markaların değeri yarattıkları efsanelerle ölçülüyor. Ama dikkat! Artık kendi hikayesini değil, tüketicinin hikayesini anlatanlar kazanıyor