Sanat pazarı bize markalama hakkında neler öğretebilir?


Yazan: Al Ries

Çeviren: Bilge Sevinçli

Christie’nin (İngiliz müzayede evi) son post-war ve contemporary-art satışında, siyah beyaz renkteki Coca Cola şişesi 57,2 milyon dolara satılmıştı.

Bu siyah beyaz Coca Cola şişesini bu kadar pahalı yapan şey neydi? Tabii ki markaydı (Andy Warhol) resim değildi.

Şimdi sizin sanatla ilgili bir işte çalıştığınızı varsayalım ve büyük rakibiniz Andy Warhol. Siz de diğer şirketlerin rekabet halinde oldukları şirketlere yaptığı şeyi yapabilirsiniz.

 

Daha ucuza yeni bir ürün yaratmak

Siz de tamamen renkli bir Coca Cola şişesi yapıp bunu 57,2 milyon dolardan daha düşük bir fiyata satabilirsiniz.

Ve Coca Cola markasının yalnızca bir kısmı değil tamamını dahil edebilirsiniz.

Bu tabii ki çok saçma bir fikir ancak diğer şirketlerinde yaptığı bu değil mi? Piyasanın en iyisiyle sadece daha ucuz ve daha iyi bir ürünle mücadele etmek.

Markanın değeri

Sanat piyasası bize bir markanın ne kadar değerli olabileceğini gösteriyor. Ve dünya pazarında diğer markaların değeri de artıyor. Peki neden böyle? Çünkü piyasaya daha da çok ürün sürüldükçe tüketicilerinde bu ürünleri değerlendirebilecek zamanı daha da azalıyor. Ve artık sadece değerlendirme yapmadan direkt piyasa liderine (en iyi ürünün orada olacağı düşüncesiyle) gidiyorlar.

Örnek vermek gerekirse 1977’de ortalama bir süpermarket 10 bin 475 ürün barındırırken günümüzde ortalama bir market 40 binin üzerinde ürün barındırıyor.

Günümüzde tüketiciler ürün yerine markaların adını kullanıyor. Ketçap yerine Heinz, mayonez yerine Hellman’s, portakal suyu yerine Tropicana, konserve çorba yerine Campell’s.

Bu gerçekten sanat pazarında olan şey. Satın alıcılar resmi değil markayı alıyorlar. Resmin kendisi yerine resmin altında sağ alt köşede yazan isim önemli.

Sahte sanatın değeri

Çoğu müzede ya da koleksiyoncularda bulunan resimlerin büyük bir kısmı sahte. Peki sahte bir Picasso ne kadar ediyor?

Kimse sahte olduğunu anlamadığı sürece hakiki Picasso ne kadar ediyorsa aynı. Öncelikle bir resmin değeri resmin kendisine değil ressamın adınadır.

Diğer yandan herkes sahte olduğunu düşünürse gerçek bir Picasso’nun değeri çok düşük olabilir.

Sahte bir dolarlık banknot ne kadar ediyor? Kimse bilmediği sürece gerçek bir dolarlık banknot ne kadar ediyorsa aynı.

Peki nasıl bir sonraki Picasso olabilirsin? Güçlü bir markayı üretmekle aynı yol. İçinde birinci olabileceğin yeni bir kategori yaratarak.

Şu an çok değerli olan bazı internet markalarını düşünün. Unutulan fotoğraflarda Snapchat. Akıllı telefon kredi kartı okuyucularında Square.  Fotoğraf albümlerinde Pinterest. Öz sermaye fonu arttırmada Kickstarter.

Dünyadaki en iyi sanatçı olmanın yolu yeni bir sanat kategorisinde hatırlanacak resimler yapmaktan geçiyor. Sadece daha iyi bir resim yapmaktan değil.

Bazı örnekler

Empresyonizm (İzlenimcilik)…………………………Claude Monet

Pointilizm…………………….Georges Seurat

Ekspresyonizm (dışavurumculuk)………………… Vincent Van Gogh

Cloisonnism…………….Paul Gaugin

Saf boyama……………Henri Rousseau

Fovizm…………….Henri Matisse

Kübizm………………..Pablo Picasso

Neo-Plastisizm……………..Piet Mondrian

Suprematizm…………………..Kazimir Malevich

Sürrealizm……………….Salvador Dali

Soyut Dışavurumculuk………………Willem de Kooning

Damla boyama………………Jackson Pollock

Minimalizm………………Mark Rothko

Bayrak sanatı…………..Jasper Johns

Pop art………………Andy Warhol

Karikatür…………..Roy Lichtenstein

Optik sanat………….Victor Vaserely

Kinetik sanat………….Alexander Calder

Duyumculuk………….Damien Hirst

 

Her ünlü sanatçı yeni bir kategori yaratmadı. Her ünlü marka da bunu yapmadı. Ancak ikinci ya da üçüncü sırada olan bir sanatçının bu yeni öncü kategoride ünlü olması daha zor.

Herkes Jackson Pollock’u biliyor peki ama damla boyamada ikinci sırada yer alan kim?

Aynı şekilde öncü kategoride ikinci ya da üçüncü sırada yer alan markanın da ünlü olması zor. Pepsi Cola’ nın problemleri Coca Cola’ya göre daha büyük.

Markaya değil kategoriye odaklan

Yeni bir marka tanıtılırken şirketler yeni kategoriye odaklanmaktansa markaya ve iyi yönlerine odaklanır.

Chobani (LLC şirketi tarafından üretilen süzme yoğurt markası. Şirket 2005’te Hamdi Ulukaya’nın New Berlin, New York’ta Kraft Foods tarafından kapatılan bir tesisi satın almasıyla kurulmuştur.), rakiplerine karşı kendi yoğurdunun daha kremamsı ve daha lezzetli olduğuna odaklanabilirdi. (Fage’in (Fage International S.A., Atina, Yunanistan’da kurulmuş ve 2012’den itibaren Strassen, Lüksemburg’da yerleşik uluslararası bir süt şirketidir.) yaptığı hata).

Onun yerine Chobani kendini Yunan yoğurdu olarak tanıttı.

Ben reklam ajansı işletirken Richard bizim en iyi sanat yönetmenimizdi. Müşteri onayı için düzen oluştururken çok güzel çizimler yapardı. Müşteri onayından sonra genellikle bitmiş reklamın fotoğraflanması için bir fotoğrafçı tutardık.

Bir gün Richard ‘’Neden benim güzel çizimlerim varken fotoğraflamaya para harcıyorsun? ‘’ dedi.

Çok fazla bir cevabım yoktu. Ancak kısa bir süre sonra Richard tam zamanlı resim yapmaktan ayrıldı. Birkaç yıl içinde adı fotorealizm olan bir sanat okulunun yöneticisiydi.

Başka bir deyişle fotoğraftan ‘’daha iyi’’ olan resimlere dayanıyordu.

Tam adı mı? Richard Estes. Ona bakmanızı tavsiye ederim. Çoğu resmi Christie’nin açık arttırmasında satıldı. Bir tanesinin fiyatıysa 574 bin 500 dolardı. Onun tavsiyesini dinlemeliydim.

https://www.ries.com/

 

 

 

 

RSS abonesi olun
Etkinliklerimizden haberdar olun
YouTube kanalımıza abone olun
Pinterest\\\
fb-share-icon
LinkedIn\\\
Share
Instagram\\\
Bizi Telegram kanalımızdan izleyin