O-Ö-P-R

O

Off-page optimization: Sayfa dışı optimizasyonu- Sitelerin sayfa dışı öğelerini optimize etme işlemidir.Genellikle sitelere bağlantılar oluşturmayı, etkileyicilere erişim sağlamayı ve misafir blog yazmayı içerir. Bu optimizasyonun Bağlantı kurma, web sitelerine işaret eden daha fazla bağlantı edinme ve Bağlantısız bağlantı kurma, bağlantısız sözler bulma, içeriği sosyal medyada tanıtma gibi faaliyetler içerme olarak adlandırılan iki farklı türü vardır.Bu iki türün kullanımı sonucunda sitelere daha fazla ziyaretçi erişimi sağlanır.

Omnichannel marketing: Çok kanallı pazarlama- Çok kanallı pazarlamanın amacı, tüm kanallarda müşteri deneyimini sorunsuz, tutarlı ve entegre hale getirecek şekilde yönetmektir.Tüm kanallarda aynı derecede müşteri hizmetiyle, tek bir platform kullanarak birkaç kanalda müşteri etkileşimini yönetmeye çalışır. Çok kanallı pazarlama stratejisini uygun ve etkili bir şekilde uygulamak için işletmenin çevrimiçi ve çevrimdışı kaynaklarını birleştirir.

On-page optimization: Sayfa içi optimizasyonu- Yerinde ayarlamalar kullanarak bir sayfanın alakalı arama sonuçlarındaki sıralamasını iyileştiren bir tür arama motoru optimizasyonudur. Yerinde optimizasyonlar, bir web sitesinin içeriğine ve kaynak koduna odaklanır ve yeni materyal ekleme, anahtar kelimeler ekleme, sayfa performansını artırma ve daha fazlasını içerebilir.

Opt-in: Müşterilerin bir markadan iletişim alması için açık onay vermesini içeren, izinli pazarlama biçimi.E-posta ve sms gibi çeşitli kanallar aracılığıyla yapılabilir ve ürün güncellemeleri, reklamları, promosyon kodları gibi çeşitli pazarlama materyallerini içerir.

Organic traffic: Organik trafik- Organik trafik, web sitenize doğrudan Google veya Yandex gibi arama motorlarından gelen ziyaretçileri içerir. Müşteriler tarafından yapılan bu aramalar, web sitenize kendiliğinden veya organik olarak gerçekleşen bu ziyaretlere yol açar.

Over-the-top (OTT): Servis sağlayıcıları tarafından Pay TV operatörlerine gerek duymadan internet üzerinden kullanıcılara talepleri üzerine; film ve dizi içeriklerini abonelik yoluyla ulaştıran video servistir. Video, film, dizi ve belgesel gibi içerikleri hem çevrimiçi hemde çevrimdışı izleme olanağı sağlar.

Owned Media: Sahip olunan medya- Bir marka herhangi bir dijital varlık üzerinde tam yetkiye sahip ise, buna sahip olunan medya denir. Markanın web sitesi, mobil uygulaması, sosyal medya profilleri ve e-posta içeriği bunun en tipik örnekleridir.

P

PageRank: Sayfa sıralaması- Page Rank, Google tarafından web sayfalarını arama motoru sonuçlarında sıralamak için kullanılan bir sıralama algoritmasıdır. Bu kelime, Google’ın kurucularından biri olan Larry Page’in onuruna yazılmıştır. Sayfa Sıralaması, çevrimiçi sayfaların önemini belirlemenin bir yoludur.

Pageview: Sayfa görüntüleme- Tek bir web sayfası yükleme isteği belirtilir. Dijital pazarlamacılar tarafından web sitelerini değerlendirmek için kullanılırlar. Daha fazla veya daha az sayfa ziyaretini ölçerek, web sitesi sayfasında yaptıkları ayarlamanın iyi bir etkisi olup olmadığını belirlemeye çalışırlar.

Paid advertising: Ücretli reklam- Ücretli reklamlar, ücretli reklamların yanı sıra gönderi yerleşimlerini de içerir. PPC reklamcılığı, görüntülü reklamlar ve markalı içerik, ücretli çevrimiçi reklamcılığın örnekleridir. Ücretli pazarlama, satışları ve marka bilinirliğini artırmak için stratejik bir araçtır. Dolayısıyla sponsorlu reklamcılık organik reklamcılıkla aynı şey değildir. Reklamcılar, içeriklerinin ve reklamlarının görülmesi için ödeme yapar.

Plagiarism: İthal- Başka bir kişinin çalışmasını, o kişiye kredi vermeden sahiplenme eylemi, intihal olarak bilinir. İntihal edilen eser tamamen veya kısmen çoğaltılabilir. Google sıralamaları üzerinde zararlı bir etkisi olabilir ve eğitim, bilim ve işletme dahil olmak üzere çok çeşitli endüstriler üzerinde etkisi vardır.

Podcast: 2000’lerde podcast kelimesi, “iPod” kelimesindeki pod (küçük kapsül) ve “yayın” (yayın) ifadelerinin birleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Her podcast bölümü gerçekten farklı bir konuyu kapsayan bir sesli içerik olduğundan, sesli blog oluşturma olarak tanımlanabilir. Önceden kaydedilmiş podcast yayınları daha sonra uygun kanallara yüklenir ve herkesin kullanımına sunulur. Kullanıcılar boş zamanlarında dinleyebilir. Podcast’ler son yıllarda markayı ve kullanıcıları bir araya getirmek için önemli bir araç olarak gelişti ve işletmeler için popüler bir dijital pazarlama aracı haline geldi.Yeni ve az rekabete sahip bir ortam olduğu ve az maliyetle interaktif bir pazarlama stratejisi oluşturup trendlere ayak uydurması kullanıcıların ilgisini çekiyor.

Potential customer: Potansiyel müşteri- Beklenti, bir şirketin potansiyel müşterisini tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Şirketin hizmet ve mallarıyla ilgilenme potansiyeline sahip olan ancak henüz bunları satın almamış bir kişidir. Yani o bir müşteri değil.

PPC(Pay-Per-Click): Tıklama başına ödeme: Reklam verenlerin reklamlarından biri her tıklandığında bir ücret ödediği bir çevrimiçi pazarlama yöntemidir. Basitçe söylemek gerekirse, yalnızca biri reklamınıza gerçekten tıkladığında reklam için ödeme yaparsınız.

Product-market fit: Ürün-pazar uyumu- Bir ürün ve hedef pazarı mükemmel bir şekilde hizalandığında, buna ürün/pazar uyumu denir. Ürününüz ve hedef pazarınız uyumsuzsa işletmeniz büyüyemez. çoğunlukla çünkü kimse mallarınızı satın almayacak.Ürün/pazar uyumu sağlanana kadar ürününüzün değiştirilmesi gerekecektir. Yapabileceğiniz en iyi pazarlama seçimi, açıkça tanımlanmış bir grup insanın gerçek ihtiyaçlarına hitap eden bir ürün sunmaktır.

Product-Price-Place-Promotion (4P): Ürün-Fiyat-Yer-Promosyon- 1960’lı yıllarda pazarlama gurusu olarak bilinen Philip Kotler’in “Pazarlama İlkeleri” kitabında tanımladığı hedef pazarı takip etme amacıyla kullanılan Ürün, fiyat, yer ve promosyon olarak 4 ana bileşenden oluşan pazarlama araçları toplamıdır.

Ürün: Bir grubun ihtiyaçlarını karşılamak için üretilen veya kurulan mal ve hizmetler. Doğru ürünü pazarla buluşturmak için öncesinde pazar araştırması yapılır ve ürün pazar ihtiyaçlarına göre tasarlanır.

Fiyat: Müşterilerin satın alacağı ürün veya ürünler için ödemey kabuk edeceği miktar. Fiyatlar belirlenirken rakiple göz önünde bulundurulur çünkü fiyatlar yüksek olursa potansiyel müşteriler kaybedilir, düşük olursa kar elde etmek zorlaşır.

Yer: Ürünlerin doğru zamanda ve doğru yerde müşterilerle buluşturulması gerekir.Müşterilerin nerede ürüne ulaşmak isteyeceğini bilmek için hedef pazar analizini iyi yapmak gerekir.Yoğun dağıtım, özel dağıtım, seçici dağıtım ve marka kiralama (franchising) başlıca dağıtım stratejileri dir.

Promosyon: Ürün bilinirliğini arttırmayı ve pazarda yer edinmesini sağlayan tanıtım faaliyetlerini kapsar.Satış organizasyonları, halkla ilişkiler, reklam, satış promosyonları gibi uygulamalardan oluşur.

Programmatic advertising: Programlı reklamcılık- Yazılım kullanılarak dijital reklam alanının otomatik olarak edinilmesidir. Reklamların hedeflenen kitle tarafından görüntülenmesini sağlamak için, reklam alanının alım satımı bir dizi algoritma kullanılarak otomatikleştirilir. Otomasyon sayesinde alıcılar ve yayıncılar için reklam satın alma daha doğru ve ekonomik hale getirilir.

Promoted post: Tanıtılan gönderi- Facebook reklamları için kullanılan bir malzeme parçası “tanıtılan gönderi” olarak bilinir. Seçilen promosyon miktarına bağlı olarak, bir gönderinin bir şirketin hayranlarının ve/veya bu hayranların arkadaşlarının haber akışlarında daha sık görüntülenmesini sağlar. Twitter ve LinkedIn’de bu tür reklamların karşılığına “sponsorlu Tweet” veya “Sponsorlu Güncelleme” denir.

Public relations (PR): Halkla ilişkiler- Bir işletme, kurum ya da örgütün diyaloğa dayalı kurduğu bilim dalı. Kurumların sürdürülebilir itibarı, imajı ve kimliği açısından önemlidir. Kamuyu bilgilendirme, iki yönlü asimetrik, basın ajansı, iki yönlü simetrik olarak çeşitli modelleri vardır. 

Pull marketing: Çekme pazarlaması- Şirketin web sitesinde bilgilendirici blog gönderileri, videolar, web seminerleri ve diğer türde zengin materyaller sunmak gibi teknikleri kullanarak, özellikle çevrimiçi olarak müşterilerin ilgisini çeker. Push pazarlama, çekme pazarlamasının tersi olmasına ve her stratejinin sunumu farklı olmasına rağmen, her ikisi de yeni müşteriler çekmek ve onları satın almaya ikna etmek için birlikte kullanılabilir.

Push marketing: Pazarlamayı zorlama- Push marketing, belirli bir mesajı bir grup potansiyel veya mevcut tüketiciye iletmeyi amaçlayan pazarlama girişimlerini tanımlamak için kullanılan terimdir. Bu pazarlamaya örnek olarak hedefli e-posta kampanyaları, televizyon ve radyo reklamları ve gerçek mekanda faaliyet gösteren konumlarda dijital tabela kullanan görüş alanı pazarlaması verilebilir.

R

Rankings: Sıralamalar- Bir web sitesinin arama motoru sonuçlarındaki konumu genellikle bu kelime ile ifade edilir ve arama motoru pazarlamasının tüm görevi, bir sayfanın SERPS’deki sıralaması etrafında toplanır.

Readability: Okunabilirlik- Bir okuyucunun metni anlamasına yönelik kolaylık derecesi.Bu okunabilirlik derecesi kullanılan sözcük dağarcığı, imla, yazı büyüklüğü, satır aralıkları gibi hem içerik özelliklerine hemde tasarım özelliklerine bağlıdır.

Referral traffic: Yönlendirme trafiği- Google Analytics’teki yönlendirme trafiğine bakarak bir ziyaretçinin web sitenizin bağlantısını nerede tıkladığını öğrenebilirsiniz. 

Remarketing: Yeniden pazarlama- Yeniden pazarlama, Google AdWords’ün yeniden hedeflemeye çok benzeyen ağa özgü bir özelliğidir. Yeniden pazarlama yalnızca telefon ve e-posta ile mümkündür. Örneğin, bir mağazaya göz atan birine yeniden pazarlama e-postası gönderilebilir, ancak satın alma işleminin eşiğinde olduklarını hatırlatmak için sepetini boş bırakabilir.

Research online purchase offline(ROPO): Online araştırıp offline satın almak- Tüketicilerin, yüz yüze satın alma yapmadan önce incelemeler, e-ticaret siteleri ve otorite görüşleri dahil olmak üzere kaynaklardan çevrimiçi olarak ürünleri araştırdığı bir davranış modelidir.

Responsive web design: Duyarlı web tasarımı- Kullanıcıların girdikleri web sitelerindeki ekranlarının bilgisayarda görüntülüyorken büyük ekrana, bir akıllı telefonda görüntülüyorken küçük ekrana uyum sağlamasıdır. Bu tasarım sayesinde kullanıcılar sayfayı düzgün görüntüleyebildikleri için markalar rakiplerin önüne geçer ve sayfaya olan ziyaretçi akışında artış sağlarlar. 

Retargeting: Yeniden hedefleme- Yeniden hedefleme, bir şirketin mal veya hizmetlerinin reklamlarını, daha önce web sitelerini ziyaret etmiş internet kullanıcılarına gösterme uygulamasıdır. Daha önce mal veya hizmete ilgi göstermiş olan kişilerin, bu mal veya hizmet kendilerine yeniden pazarlandığında satın alma olasılıkları daha yüksektir. Bir çerez, bir kullanıcının anonim web etkinliğini kaydeder ve onlara bu verilere dayalı kişiselleştirilmiş reklamlar sunar.

Retention time: Tutma süresi- Ziyaretçilerin bir web sitesinde kalma süresi, tutma süresi olarak bilinir. Bir web sitesini ziyaret edenlerin yarısından fazlası 15 saniyeden daha az bir süre sitede vakit geçirir. İşletmeler ve kuruluşlar, ziyaretçileri bir web sitesinde daha uzun süre kalmaya teşvik ederek etkileşimi artırabilir ve bu da satışları ve başarıyı artırabilir. Web sitesini yeniden tasarlamak, kullanıcıların beklentilerini karşılamak ve değer sunmak, onları bir web sitesinde daha uzun süre kalmaya teşvik edecek stratejilerden sadece birkaçıdır.

Return on investment (ROI): Yatırım getirisi- Bir yatırımın verimliliğini değerlendirmek veya birçok yatırımın verimliliğini karşılaştırmak için kullanılabilecek bir performans ölçüsüdür. Kar ve gelir artışını pazarlama faaliyetlerinin etkisine bağlama süreci, pazarlama yatırım getirisi olarak bilinir. Kuruluşlar, pazarlama harcamalarının getirisini hesaplayarak, pazarlama girişimlerinin gelir gelişimine ne ölçüde katkıda bulunduğunu ya bütünsel olarak ya da kampanya bazında nicelleştirebilir.

RSS: Haber sağlayıcıları, bloglar ve podcastler tarafından kullanılan, yeni içeriklerin kolaylıkla takip edilmesini sağlayan web sayfası bildirimcisi.Kullanıcılar RSS teknolojisi ile düzenli içerik sunan sitelere abone olabilir ve RSS işlemcisi sayesinde içeriği takip edebilir. 

Facebook\\\\\\\'ta paylas

Tweetle